Bir Bankacı, Bir Atlet ve Bir Hoca..
Bir güne neler sığdırabiliriz hiç düşündünüz mü? Bir gün 24 saat bu zamanın çoğunu uykuda ve çalışarak (iş yerinde ) geçtiğini düşünürsek aslında kendimize ayıracağımız zaman çok kısıtlı… Kendimize vakit ayırdığımız zamanlar aslında hepimiz için çok kıymetli… Şöyle bir düşünün ; bir gün içinde hep karşı tarafın iyiliği ve işleri adına koşturmuş oluyoruz… Küçük yaşlarda içimden hep ileride spor ile ilgili bir iş yapmak gelirdi. Şartların beni bankacı yaptığını düşünürsek , spor aşkının içimde hiç sönmediğini göz önüne alırsak ben hem bankacı hemde atlet nasıl olabilirdim?
Her iki alan da çok zor ve ayrı bir zaman ayırmak gereken bir meslek…
Herzaman ; başarılar tesadüf değildir ilkesini benimsemişimdir ve her insan çalışırsa arzu ettiği hayalini gerçekleştirebilir diye düşünmüşümdür.
Sabah 05:40 ‘ta alarm çaldığında , inanın bazen yataktan kalkmak işkence haline dönüşebiliyor. Sabahları kalkarken kendinizi motive etmeniz şart , hazırlandığınız yarışı düşünmek , atmosferi hayal etmek kendinizi biraz daha iyi hissetmenize sebep oluyor , vücüdunuzun kalbinizle aynı anda hareket etmesini sağlıyor. Yataktan kalktıktan sonra , koşu kıyafetimi giyipi kendimi bir an önce dışarı atmak zaman kazanmam açısından çok önemli, dolayısyla ne giyeceğime bir gece önce karar vermek sabah erken çıkmamı kolaylaştırıyor. Koşuya giderken bir gece önce karar vermek için ,ne gerek var diyenlere; yaptığınız antrenmanda vücudunuza giydiğiniz kıyafetinin, vücudunuzun rahat nefes almasını sağlayacak giysi tercihi , hava 10 derece altına düşmediği takdirde muhakkak şort ile antrenman yapmak, dri-fit kıyafet seçimi ( teri emen ), kat kat giyim yerine vücut sıcaklığını koruyan kıyafet seçimi (gore marka benim bu anlamda ihtiyacımı fazlasıyla karşılıyor ) antrenmanı kaliteli ve yüksek performans ile bitirmenize yardımcı olacaktır.
Kıyafet seçimi de tamam olduktan sonra gelelim antrenman süresine , ortalama 2 saat 15 dk süren bir antrenman sürem var, bu sürenin içinde muhakkak 15dk eseneme –soğuma ‘ya zaman ayırıyorum çünkü bir sonraki antrenamana kaslarımı hazırlamam gerekli. Eve geldiğimde koştur koştur işe gitmek üzere hazırlanmaya yola koyuluyorum, hızla giyeceğim ve tercihimin daha çok; elbise, kırışmayan pantolon şeklinde olması benim daha pratik evden çıkamam sebep oluyor .Sabah kahvaltısı ‘altın öğündür ‘ deyip muhakkak yoğurt , 5-6 adet ceviz, muz, 2 kaşık bal yiyerek evden çıkıyorum…
Banka malüm bilenler bilir; sürekli bir koşturma halinde ayakta geçen yorucu bir günün ardından mesai 19:00 ‘Da biter.. Yaşadığım yerde evim, iş yerim, eğitim verdiğim havuz yakın mesafelerde olduğu için aynı güne planımı yapabiliyorum… Saat 19:00 da bankadan çıktıktan sonra hızlı bir şekilde Bodrum Belediyesinin yarı olimpik havuzunda eğitimini almış olduğum ve coach’luk yaptığım aqua-running derslerini yaklaşık 1 saat 15 dk olarak vermekteyim.. Havuz’da ders verirken 1 saat havuz başında ayakta olarak eğitim vermek oldukça yorucu, birde günün birikmiş yorgunluğu eklenince sizler tahmin edin artık… Fakat insan sevdiği işte yorgunluk hissetmezmiş gerçekten doğru mutlu olduğunuz sürece sorun yok… Havuz derslerim biter bitmez saat 20:45 gibi havuzu terk edip trafikle boğuşduktan sonra eve 21:30 gibi eve varabiliyorum.. Eve gelir gelmez önce ıslak malzemelerimi kurutmak için çamaşır ipine asıp daha sonra kirli çamaşırlamı makineye attıktan sonra şöyle bir ne yiyeceğim sorusu ile karşı karşıya kalıyorum. O saatte ne yenir ki? Yarın sabah yapmam gereken bir idman olduğunu ve aynı tempo ile beni bekleyen bir günümü düşününce yemek yemeyi atlamadan midem rahatsız etmeyen, yağlı olmayan daha hafif yiyecekler ile birşeyler yedikten sonra 23:00 sularında uykuya dalıyorum.
Koskoca bir günüm işte bu şekilde geçmektedir. Beslenme + Uyuma faktörlerini her zaman ön planda tutarak bir gün planlaması yapmaktayım… Böylelikle hem atlet , hem bankacı hemde eğitmen olarak hayatımı sürdürmeye devam etmekteyim…
Eğer sadece bir atlet olsaydım; günde 7-8 saatimi antrenman için ayırıyor olurdum. Bu olamayınca ve profesyonel bir işiniz de var ise, üstelik spor yapmaktan da vazgeçemiyorsanız hedeflerinizi biraz daha aşağılarda yapmanızda fayda var… Hedeflerinizin ulaşılabilir olması, kendinize koyacağınız bir sonraki hedef için büyük bir motivasyon kaynağı olacaktır.
İş yeriniz ve eviniz’in yakın olması spor yapmak için size zaman açısından destek olacaktır. Çalışan biri olarak da; kendinize yapmış olduğunuz haftalık bir spor planı koşu hedeflerinize “erişebilmenizde” önemli olacak ve ayrıca sizi mutlu edecektir.
İnsan isterse herşeyi yapabilir… Sevdiğiniz şeylerden vazgeçmeyin tabiki zor olacak, zorluk onu mükemmel kılandır